İtibar,artık son zamanlarda oldukça sık kullanılan bir sözcük.Basit bir anlatımla bireysel anlamda itibar, kişinin üstünlükleri ve yetersizleri konusunda oluşan genel algıdır. Kurumsal itibar ise, kurumların hedef kitleleri tarafından nasıl algılandığıdır yani kurumların görünen yüzünün insanlar üzerinde bıraktığı izlenimdir.
İtibarı oluşturma, koruma ve yönetme konusunda bireysel ve kurumsal açıdan baktığımızda temel noktalar hemen hemen aynıdır. Sadece bir kaç noktada değişiklik var.
Bireysel itibarın oluşmasında; nereli olduğunuz, okuduğunuz okul, yaptığınız iş, yaptığınız işin cinsiyetiniz için özel veya sıradan oluşu, mesleğinizin toplumdaki genel algısı, çalıştığınız kurum ya da şirket,o kurumdaki pozisyonunuz, ortama göre medeni durumunuz, geçmişte yaptıklarınız, bugünkü işleriniz, iş kaliteniz, çevredekilerin sizin için söyledikleri, yazdıklarınız, okuduklarınız, arkadaşlarınız, nerelerde göründüğünüz, sosyal medyada neler yazdığınız ve kimleri takip ettiğiniz gibi faktörler etkili…
Elbette bu izlenimler bir günde oluşmuyor bir süreç içinde olgunlaşıyor, bu günkü durumunuzu oluşturuyor.
Kurumlar açısından baktığımızda ise; kurumun toplam faaliyet yılına göre değerlendirmeler farklılaşabiliyor. İtibar sözcüğünün içindeki kavramları hatırladığımızda ise, kurumun santral telefonuna yanıt vermesinden, müşteri şikâyetlerini değerlendirmesine, web sayfasından, finansal ilişkilerine, sosyal medya yönetiminden, çalışanlarla iletişimine, kurumun diğer faaliyet alanlarına kadar liste uzatabiliriz pek çok etmen devrede oluyor. İtibarlı algılanmak için bunları iyi yönetmek şart.
Ertan Acar
0 yorum:
Yorum Gönder