27 Kasım 2014 Perşembe

Sosyal Medya ve Hakla İlişkiler

Halkla ilişkiler uzmanları geleneksel medya kanallarını kullanarak, potansiyel müşterileriyle istedikleri mesajları paylaşırken, değişen çağımızda dijital medyanın hızlı ilerleyişine de kayıtsız kalamadılar. Çünkü sosyal medyada yer alan grupların, şaşırtıcı etkilerini görüp, bu alanda yapılan işlerin daha hızlı ve daha fazla kullanıcıya ulaştığını fark ettiler. Bu durum yeni bir halkla ilişkiler kavramını ortaya çıkardı. “Halkla ilişkiler 2.0”
Bu yeni halkla ilişkiler yaklaşımı, geleneksel medyadan daha farklı, müşterilerden anında geri bildirim alınabilen ve çevrimiçi sohbetlerin yapılabildiği bir ortamdan oluşuyor. Halkla ilişkilerciler, aslında yabancı olmadıkları işleri artık biraz da sanal ortamda sürdürmeye başladı.
Günümüzde tüketiciler alışveriş yaptıkları firmalarla sürekli ve online olarak iletişim kurmak, takip etmek istedikleri markalardan haberdar olmak istediği için, burada halkla ilişkilercilere büyük bir görev düşüyor. Müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmak amacında olan halkla ilişkiler mesleği, şimdi de sosyal medya vasıtasıyla gelen geri dönüşleri takip ederek, artık firma için yapılan tanıtım ve reklam kampanyalarını sosyal ağlar üzerinden yürütmeye başladı.
Sosyal medya faaliyetleri sayesinde, monolog yani tek taraflı iletişimin yerini; diyalog yani karşılıklı iletişim modeli almıştır. Müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutabilmek amacına, en iyi hizmeti veren bu model sayesinde, mevcut ve potansiyel müşterilere daha hızlı ulaşılıp, sorunlar ya da beklentiler daha hızlı çözüme kavuşturulmuştur. Neredeyse tüm firmaların kullandığı bu sistemin en iyi örneklerinden biri de Garanti Bankası’nın 2010 yılında yaptığı çalışmadır: kendi web sitelerinde, “Dijital dünyada tek taraflı iletişimdense diyalog kurmanın siz müşterilerimizi daha memnun edeceğine inandığımızdan, bir süre önce sosyal medya kanallarımızı aktif olarak kullanmaya başladık” şeklinde bir açıklama yaparak, müşterileriyle sosyal medya üzerinden bağlantı kuracaklarını ve bu bağlantının hızlı ve sürekli olacağını vurgulamıştır. Daha sonra yine internet siteleri üzerinden “ Garanti Bankası olarak, sosyal medyada konuştuklarınızı görüyor, sizi dinliyor ve söylediklerinize önem veriyoruz” diyerek, halkla ilişkilercileriyle birlikte, sosyal medya üzerindeki müşteri memnuniyetini çok önemsediklerini, geri dönüşümleri dikkate aldıklarını belirttiler.
Sosyal medya üzerinden yapılan firma faaliyetleri ya da kampanyaları, geleneksel medya üzerinden yapılan yayınlardan daha hızlı,  daha düşük maliyetli olduğu ve daha fazla müşteriye ulaştığı için, dijital medya nerdeyse tüm firmaların tercih ettiği bir mecra olma yolunda ilerlerken, halkla ilişkilerciler de, değişen bu dünyaya ayak uydurarak, müşterileriyle dijital medya üzerinden iletişim kurmaya başlayıp, halkla ilişkiler 2.0 kavramı ortaya çıkmıştır.
Sonuç olarak, geleneksel medya üzerinden yapılan iletişimin de devam ettiği çağımızda, dijital yani sosyal medya üzerinden yapılan karşılıklı iletişimin, hem müşteriler hem de firmalar için daha etkili olduğunu görebiliriz.


blog.reklam.com.tr

Dijital Halkla İlişkiler

Sosyal medya, dijital PR, online PR (ya da her nasıl adlandırırsanız) son birkaç yıldır birçok işletme için önemli bir odak noktası haline geldi. Sonuç olarak, birçok şirket bu fırsatı değerlendirmek ve bir dizi yeni ve heyecan verici PR hizmeti sunmak üzere harekete geçtiler. Bu firmalar sosyal medya hakkında konuşurken ondan, yalnızca sosyal medya gurularının anlayabileceği bir kara sanat gibi bahsettiler.
Peki sosyal medya, halkla ilişkiler uzmanlarının her zaman yaptıkları işlerden gerçekten bu kadar farklı mı ve tüm şirketler bu yeni dünya için yeni uzmanlara mı ihtiyaç duyuyor?
Halkla İlişkiler her zaman hedeflemeniz gereken kitleyi tespit etmek ve bu kitlelere, doğru mesajın doğru bir şekilde teslim edilmesini sağlamakla ilgili olmuştur. Ancak bunu yapma şeklimiz değişti. Eski günlerde, her şey tamamen yazılı basın odaklıydı. Basılan, postalanan veya mümkünse fakslanan açık ve özlü basın bültenleri yazmakla birlikte editörlerle yapılan telefon görüşmeleri, basın toplantıları ve öğle yemekleri bu işin en önemli parçalarıydı. Medya listeleri online veritabanı olarak değil de büyük bir kitap olarak mevcuttu ve her şey ilişkilerin kurulması ve gazetecilerin hoşlandığı ya da hoşlanmadığı şeylerin bilinmesinden ibaretti.
Ancak teknoloji her şeyi değiştirmek üzereydi ve halkla ilişkiler sektörü de e-postanın nimetlerini kucaklamak için geç kalmadı. İlk başta sadece bir kaç gazeteci basın bültenlerini bu şekilde istedi ve onların kim olduklarını bilmek de önemliydi. 80′lerin sonlarından itibaren haber grupları basın ile iletişim kurmak için yeni bir yol sağladı.
Şimdi sosyal medya devriminin ortasındayız ve yedi gün yirmi dört saat servis edilen haberler, hiç bitmeyen bilgi akışı ve kullanıcı tarafından oluşturulan içerik bu yeni dünyada iş yapma biçimimizi baştan aşağı değiştiriyor. Sosyal medya, gazetecilere ulaşmak için kesinlikle yeni ve heyecan verici fırsatlar sunuyor ve halkla ilişkiler de, iletişim kurma şeklini bu yeni dünyaya adapte etmek durumunda kalıyor. Örneğin bazı gazeteciler bültenleri Twitter’dan takip etmeyi tercih ediyor, bu durumda da mesajınızı 140 karakterde iletmek gibi zorlu bir görev sizi bekliyor. Hatta bazı gazeteciler hikayeleri için fikir araştırmalarını sadece Twitter üzerinden yürütüyor.
Öte yandan, konu sadece gazetecilerle de sınırlı değil. Yepyeni bir mecra ortaya çıktı: İnternet ortamında herkes kanaat lideri olabilir ve örneğin saygın, çok okunan bir blogcuya da gereken önem verilmelidir. Tabii ki, bu yeni hedef kitleye yaklaşım tarzınız geleneksel bir gazeteciden daha farklı olmalıdır, fakat bu başarılamayacak zorlukta bir şey değildir. İçerik ve tonu herkes için ayrı ayrı düzenleyip uyarlayın, bu PR uzmanlarının en iyi yaptığı iştir: Sosyal olmak ve doğru bir şekilde insanlarla iletişim kurmak. Şu anki tek fark artık daha fazla insan ve daha fazla değişken olmasıdır.
Dijital PR pazarlama departmanının yaptığı iş ile halkla ilişkilerin yaptığı iş arasındaki çizginin biraz daha bulanıklaşması anlamına gelir, genellikle son kullanıcı ile doğrudan iletişimi gerektirir: Örneğin Twitter, LinkedIn, Facebook ve diğer sosyal medya ortamları aracılığıyla haber ve diğer içeriğin direk olarak son kullanıcıya ulaştırılması gibi.
Aynı zamanda dijital ve geleneksel PR arasındaki çizgiler de bulanıklaşmıştır. 7/24 haber kültürümüzün içinde, birçok yayın online haber sitelerini düzenli olarak güncelliyor ve özellikle Amerika’daki birçok yayın da artık basılı olarak yayınlanmıyor. Öte yandan PR yine aynı şekilde, aynı gazeteciler ile iletişim kuruyor. Sadece, daha hızlı, daha dinamik ve daha proaktif olması gerekiyor. Haber online olarak yayılır yayılmaz uygun olan yerlerde yorum yapabilmek için fırsatları takip etmemiz gerekiyor .
Temel olarak, bir çok halkla ilişkiler şirketi yıllardır sessizce dijitalleşmeye devam etmekteler fakat pek çok şirket için geleneksel halkla ilişkilerin hala oynamakta olduğu önemli rolü de göz ardı etmememiz gerekir. Sorun şu ki, birçok şirket sadece modaya uymak için dijital olma yoluna gidiyor ve bunu kendi markasına ne fayda getireceğiyle ilgili uygun bir analiz olmadan yapıyor. Örneğin Facebook’u düşünecek olursak; hızlı tüketim ürünleri için uygun bir ortam olabilir fakat kurumsal IT güvenlik satıcısı bir firma için, sadece çok az bir geri dönüş için çok fazla çaba anlamına gelebilir. Aynı zamanda sosyal medyada etkili olabilmek için, büyük bir insan gücüne de ihtiyaç vardır.
Geleneksel halkla ilişkiler deneyimi olmayan bir dijital ajans kullandığınızda, buradaki tehlike medya iletişimi ile düzgün bir şekilde entegre olmamasıdır. Bazen odak noktası geleneksel PR’ı ihmal edecek derecede kayar, bu da çoğu işletme için ciddi bir hatadır. Finansal imkanların her zamankinden daha kısıtlı olduğu şu dönemde, paranızın karşılığını en iyi verecek yöntemlere odaklanmak önemlidir.
Tabii ki, dijital unsurların büyük rol oynadığı bazı iş türleri vardır (örneğin sadece satış yapmak için insanları kendi sitelerine yönlendiren firmalar gibi); ve evet, bu tarz bir amaç için dijital bir ajansla harika şeyler yapabilirsiniz. Fakat çoğunluk için, her hedef kitleyi inceleyen, mesajın en iyi nasıl ve nerelerden iletilebileceğini araştıran ve genel kurumsal stratejiyi içeren entegre bir yaklaşım önemli bir ihtiyaçtır. İşini düzgün yapan herhangi bir PR ajansı, PR faaliyetlerini bu noktalar etrafında bir bütün olarak düşünür ve planlamasını buna göre yapar.
Entegre bir yaklaşım aynı zamanda tüm içeriklerden en iyi şekilde yararlanmanız anlamına gelir. Örneğin finansal hizmet şirketlerinin CEO’larına hitap etmek istiyorsanız, Ekonometri dergisinde yayınlanan imzalı bir görüş yazısı en uygun seçenek olabilir; hiçbir sayıda tweet ya da blog tartışması böyle bir yazının yerini alamaz. Yine de, bir kez yazınız yayınlandığında, büyük olasılıkla aynı zamanda internet ortamında da yayılacaktır. Bu durumda, Twitter ve LinkedIn mesajınızı daha da yaymak için yardımcı olabilir. Böylece hedef kitleniz içindeki yayını okumayan kesimin de yazınızdan haberdar olmasını ve sadece tek bir bağlantıya tıklayarak ona ulaşmasını sağlamış olursunuz.
Yapılması gereken en doğru şey dijital medyada onlara neyin en uygun olduğu bilgisini her müşteri için ayrı ayrı ele almaktır. Şirketlerin, hedef kitleye en iyi nasıl ulaşılacağı, şirketin ve ürünlerin yapısının nasıl olduğu, doğru mesajı vermek için kiminle iletişim kurulması gerektiği ve nasıl bir etkileşim içinde olunması gerektiği gibi konulara odaklanabilecek yetenekli PR uzmanlarına ihtiyaçları vardır. Basitçe ifade edecek olursak, dijital medyada kiminle nasıl konuşmanız gerektiğini bilmiyorsanız, kaç tane Twitter takipçiniz ya da LinkedIn bağlantınız olduğunun çok fazla önemi yoktur, kampanyanızın başarısız olması yüksek bir ihtimaldir.

Tıpkı e-postanın ortaya çıktığı ve yayınların dijitalleşmeye başladığı dönemde olduğu gibi, teknoloji ve yeni nesil kullanıcı tarafından oluşturulan içerik, PR’ı yeni bir yere doğru götürüyor ve ajanslar da iş yapma şekillerini bu yeni düzene adapte etmek durumundalar. Ancak asla unutmayın ki PR’ın temel gereklilikleri aynı kalır ve bunlar olmaksızın inandırıcı hiçbir altyapısı olmayan bir sürü sığ “dijital” gürültü oluşturmuş ve enerjinizi israf etmekten öteye geçmemiş olursunuz.

Değişen medya düzeninde halkla ilişkiler uzmanlarının bilmesi gerekenler

Geçtiğimiz günlerde Vocus, İnternet’in medya kuruluşları üzerindeki etkisini ele alan bir medya raporu yayınladı.
Rapor, mücadeleye devam eden fakat web’i ve özellikle sosyal medyayı gelişmek için kullanan bir medya manzarası çiziyor.
Rapora göre 2011 yılında daha az gazete kapatılmasına rağmen, dünya çapındaki bürolarında kepenk indirmeye devam ediyorlar. Gazeteler aynı zamanda personel kesintisine de maruz kalıyor.
Gazete kadroları gün geçtikçe daha da gençleşiyor. Mürekkep lekeli üstatların yerini dijital dünya uzmanı yeni nesil almaya başladı.
Giderek daha fazla 20′li ve 30′lu yaşlarda dijital ve sosyal medyanın önemini kavramış editörler görüyoruz.
Rapora göre, gazete ve online portallar arasında içeriği yerelleştirmeye doğru büyük bir eğilim mevcut.
Dergiler için 2010′a benzer şekilde 2011′de de kapanma haberlerinden daha çok açılış haberleri okuduk. Rapor, dergilerin yazı işleri çalışanları arasında işten çıkarma oranlarının orta ölçüde olduğunu söylüyor. Ve bazılarının iddia ettiği gibi iPad’ler dergileri öldürmüyor. Aslında tam tersi: Aygıt üzerinde tüketmek üzere içeriğe ihtiyaç duyulduğu için iPad dergileri kurtarıyor gibi görünüyor.
TV istasyonları küçülen gazetelerin bıraktığı boşluğu doldurmak için kaynaklarını paylaşıp web sitelerini kullanırken, öte yandan büyük kurtulan olarak nitelendirilen radyo 2011 yılının dört çeyreğinde de yeni dinleyiciler kazanmış görünüyor.
Radyo için belki de en umut verici olan Arbitron’un (Radyolar için birincil ölçüm aracı) 12 yaş ve üzeri dinleyici sayısında haftada 240 milyonun üzerinde bir artış görüldüğünü bildirmesiydi.
Bu arada blogcular bir çok ana akım medya organıyla ortaklık içine girdiler. Blog evrenindeki (Blogosphere) büyüme öncelikle iç yaşam, ebeveynlik ve pişirme hakkındaki blogların dahil olduğu tüketici sektöründe oldu.
Tüm bu değişiklikler halkla ilişkiler sektörü için (en azından) yedi şey ifade ediyor:
Medya kanalları sadece metinden daha fazlasını, resim ve video istiyor. Fakat içeriğiniz şu üç özelliği dikkate almaya devam etmeli: net, özlü, çekici.
Basın bültenleri için eski kurallar hala geçerli. Sırf sosyal medya eski medya şirketlerini gelişmeye zorluyor diye, bu onlara farklı davranmak gerektiği anlamına gelmez. Teknolojideki inanılmaz değişikliklere rağmen, insan olmanın tüm eski kuralları hala geçerli. Editör ve muhabirlerin de insan olduklarını unutmayın ve ona göre davranın. Nazik olun: Önce kendinizi tanıtın ve soruları sonra sorun.
Bir tane iPhone ve/veya iPad satın alın. Medya bu platformlar için de içerik yaratır; nasıl göründüğünü ve nasıl çalıştığını bilmelisiniz.
Gazetecilerle sosyal medya üzerinden iletişim kurmak olumlu olsa da basın bültenleriniz ya da onlara sunmak istediğiniz başka bilgiler için burayı kullanmayın. Gazetecilerin sadece yüzde 2′si sosyal medya aracılığıyla bültenlere ulaşmayı tercih ediyor, yüzde 80′i bültenlerin kendilerine e-posta yoluyla ulaştırılmasını istiyor.
Sosyal medya platformlarını onları tanımak için kullanın. Bir gazetecinin ya da editörün Twitter hesabını takip edin. Ne paylaştıklarına dikkat edin. Ve kişisel olarak onları tanımadığınız sürece, Facebook’ta arkadaşlık daveti göndermeyin.
Hayatı gazeteciler için kolaylaştırın. Küçülen kadrolar ve medya organlarının her gün genişleyen çevrimiçi uzantıları, gazetecilerin her zamankinden daha fazla zaman darlığı çekmesi sonucunu doğurdu. Halkla ilişkiler uzmanları, muhabirlerin hikayelerini yazmalarını ne kadar kolaylaştırırsa, bültenlerinin habere dönüşme ihtimali o derece yükselir ve halkla ilişkiler uzmanlarıyla muhabirler arasında iyi bir çalışma ilişkisi oluşmuş olur.
Bir TV haber merkezine bülten göndermek için en iyi zaman sabah saat 8 ve 9 arasıdır. Yani genellikle editör kadrosunun sabah toplantısından önceki bir zaman dilimi. Flaş bir haber olmadığı sürece hikayenizi en az bir kaç gün veya bir hafta önceden medyaya ulaştırın. Ayrıca, TV gazetecileri sadece firmanızın sözcüsü veya CEO’suyla değil ürün veya kuruluşunuzun etkilediği gerçek insanlarla da konuşmak isterler. Bu ihtimale karşı da hazırlıklı olmanız gerekir.


26 Kasım 2014 Çarşamba

İnternet İletişiminde Krizler


İnternet uluslararası olmakla birlikte hemen herkesin sınırsız hizmetindedir. Durum böyle olunca internetin ulusal sınırları tanımadığı gerçeği de karşımıza çıkmaktadır. İnternet sayesinde, ulusal farklar gözetilmeksizin ortak ilgi alanlarını paylaşan insanlar sanal bir çatı altında var olmayan bir ülkede bir araya gelmektedir. Bu anlamda internetin en büyük sivil hareket olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İşte tam burada internetin belli açılardan yıkıcı ve yıpratıcı olabileceğini de görmemiz gerekmektedir. Yıpratıcı krizler patlak verir, çünkü bir fert ya da kurum özel çıkar peşindedir. Gizli bilgiler basına sızdırıldığında bu tip krizler beklenmediktir. Öte yandan bazı yıpratıcı krizler, sanıldığından önce, sık sık erken uyarı verir. Örneğin, işçi görüşmeleri bozuluyor ve grev yakın, ürünler kansere sebep oluyor ya da kiralama metodu ile yapılan uygulamalar yasaları deliyor. Bir meteor krizi organizasyon için muhtemelen sempati sağlarken, yıpratıcı kriz; hedef kitlenin hızlı bir şekilde kuruma, kuşkulu ve güvensiz bir gözle bakmasına sebep olacaktır. Bu güvensizlik ortamının oluşmaması adına:
Şirketin pozitif ve tam algısı sunulmalı ve muhafaza edilmeli,
Zamanında, tam ve modern bilgi arz edilmeli,
Medya ve diğer ilgili olanlar için ulaşılabilir kalınmalı,
   Krizlerle ilgili medya kanallarından yayılan yanlış bilgi erken fark
edilmeli ve düzeltilmeli,
   Yatırımcı, çalışan, müşteri, hükümet ve halk desteği korunmalıdır

(Solmaz, 2007).



İ. Ethem Taş, Gözde Kestellioğlu

Halkla İlişkilerde İnternetin Tercih Edilme Nedenleri ve Sınırlılıkları


Sürekli yenilenen ve gelişen teknoloji, iletişim alanında beslenen halkla ilişkilerde yeni olanaklar sunmaktadır. İnternet olarak adlandırılan küresel iletişim ağı, hem kitle iletişim, hem de kişilerarası iletişim aracı olarak bünyesinde radyo, tv, video, gazete, dergi gibi geleneksel halkla ilişkiler araçlarını barındıran bir yapıya sahiptir (http://notoku.com/05-halkla-iliskiler/, E.T. 10.01.2011).

Halkla ilişkilerde internetin tercih edilme nedenleri şöyle sıralanabilir:

-  Çok daha geniş bir kitleye kısa sürede ulaşabilme olanağı,

-  Hedef kitlenin, kurum ya da ürüne ilişkin görüşlerini kısa sürede öğrenebilme
olanağı,

-Ürüne ilişkin bilgi ve yeni gelişmeleri hedef kitleye anında ulaştırabilme olanağı,

- Hedef kitleyi göreceli olarak daha düşük masraf ve süre içinde eğitme ve bilgilendirme olanağı. İnternetin kuruluşlara sunduğu olanaklar, home page'ler, intranet ve extranet, e-mail gibi araçlardır (http://notoku.com/05-halkla-iliskiler/, E.T. 10.01.2011).

İnternet sınırlılıklara da sahiptir. Bu sınırlılıklar söyle belirtilmektedir:

1)    internet ortamında bilgiyi izleme rastgeledir: Gazete, dergi veya kitap gibi geleneksel basılı medyadan alınan bilginin tersine internet bilgisinde izlenecek belli bir yol yoktur. Böylelikle izleyiciyi kendi materyaline yönlendirme ve uygun bir yazım stili geliştirme (kısa metin sütunları, numaralı listeler, daha fazla bilgi için seçeneklerin bulunması gibi) Web sitelerini, mail listelerini ve diğer internet gereçlerini daha sonradan dizayn etme gereksinimine yol açar.

2)   İnternet güvenilir değildir: internet olumsuz söylentileri yaymak için en uygun araçtır. Bu yüzden içerik sunulduğunda kitlelerde güven ortamı oluşturmak zordur. Güvenirlik kitle iletişiminde önemli bir konudur. Geleneksel kitle iletişim araçları sağladıkları bilgilerin doğruluğu hakkındaki iddiaları kesinleştirirler. İnternet ise su anda bunu çok az yapmaktadır, ama güvenirlik kavramının değişeceği de olasıdır. Geleneksel kitle iletişim araçları konuyu kendi kuruluşları içerisinde hangi bilginin doğru olduğunu saptamak için editörleri görevlendirerek belirlemişlerdir. İnternet'te kaynak güvenirliği daha çok güvenirlik taşıyan ticari medya siteleri ve daha az güvenirlik taşıyan bilinmeyen kaynaklarla birlikte değişiklik göstermektedir. Bu durumda kaynağın güvenirliğini saptama isi kullanıcıya aittir (Özkanal, 2006).



İ. Ethem Taş, Gözde Kestellioğlu

İnternette Kullanılan Halkla İlişkiler Araçları


Halkla ilişkiler çalışmaları için önem taşıyan internette; web siteleri, elektronik posta, forumlar ve haber grupları, bloglar, sohbet odaları, arama motorları, video/ses konferansları, reklamcılık ve sponsorluk kullanılan halkla ilişkiler araçlarıdır.

Web siteleri

Web siteleri yeryüzünde bulunan kuruluşlarla bağlantı kurmaya ve bu bağlantıları sürdürmeye yarayan en çok kullanılan ve en etkili araçlardandır. Yapılan bir araştırmaya göre internetteki trafiğin %75'i web sitesi ziyaretlerini içermektedir (Küçüksaraç, 2008).

İş dünyasındaki hemen hemen her sektörde, web sayfalarının kurulumu ve internet destekli kampanyaların tasarlanması konularında halkla ilişkiler uzmanlarına danışan müşteri sayısı giderek artmaktadır. Halkla ilişkiler ajansları arasında müşterilerinin bu yöndeki ihtiyaçlarını karşılamak için özel departmanlar kuranlar bile var. Kurumsal imajın ve marka değerinin sanal dünyadaki temsilcisi ve hatta vitrini olan web sayfaları pazarlama odaklı halkla ilişkiler uygulamalarının, reklamlar ve basılı çalışmalar gibi diğer kurumsal kimlik öğelerine göre daha geniş bir kitleye daha düşük maliyetle ulaşmayı mümkün kıldığından oldukça önem taşımaktadır. Kurumsal web siteleri: kurumlar arası, müşteriye yönelik, kurum içi olarak üçe ayrılabilir (Yılmaz, 2009).

Kurumlar/işletmeler yayınladıkları dergi ve gazetelerle kontrollü bir halkla ilişkiler çalışması gerçekleştirmektedir. Hedef kitleyi bilgilendirmek ve onlar etkilemek için çeşitli biçim ve periyotlarla yayınlar yapılmaktadır. İşletmeler bu yayınların internet üzerinden dağıtımın gerçekleştirdiğinde, kolaylıkla güncelleme yapabilir. Ayrıca basım ve postalama masrafla-r ortadan kalktığı için ekonomik açıdan tasarruf da sağlar. Yayınlar işletme içine yönelik ya da müşterilere yönelik olabilir. Periyodik online gazete ve dergilerin önceki sayılarına da kolaylıkla erişim imkanı sağlanabilir. Sadece bu yayınlar değil aynı zamanda işletmenin güncel haberlerinin duyurumlar, işletme raporlar da işletme yayınlar olarak sunulabilir. Bunların dışında işletmenin basılı olarak hazırladığı bazı halkla ilişkiler iletişim araçlar, broşürler, tanıtım filmleri ve e- kitaplar yine web sitesi aracılığı ile kolaylıkla dağıtabilir (Öztürk ve Ayman, 2007).
Web sitesinin ait olduğu kurum ya da kişinin kendini en iyi, en hızlı, ve gereksinim duyulan bilgilerin en iyi biçimde sınıflandırılarak oluşturulduğu ve sınırı olmayan birçok alanda tasarlanabilen sayfaların bileşkesi olmalıdır. Web sitesinin görüntülenen grafik arayüzünün, menü ve erişim yapısının kullanımı kolay, bilgiye en kısa yolla ulaşabilecek, işlevsel ve hızlı bir yapıda oluşturulması başarılı bir web tasarımına işarettir. Bunlarla birlikte iki yönlü iletişimin sağlanmasına da özen gösterilmelidir. Mesela sohbet odaları, ziyaretçi defterleri, e-posta vb. yöntemler bunun için kullanılabilir. Bunların doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi kurma karşı bir güven duygusunun oluşmasını sağlayacaktır (Peltekoğlu, 2009).
Son olarak halkla ilişkilerin internette uygulanmasının püf noktalarından biri olarak sayılabilecek bir nokta hedef kitlenin belirlenmesidir (www.uzmantv.com, E.T. 10.01.2011).

 Elektronik Posta

Elektronik posta ya da yaygın adıyla e-mail, kuruluşun gerek iç, gerekse dış hedef kitleleriyle internet üzerinden iletişim kurmak için yararlandığı ve giderek yaygınlaşan bir yöntemdir. Bilgi daha hızlı ve daha düşük maliyetle bilgisayar yardımıyla kişilere iletilmektedir. İletinin algılanma olasılığını arttırırken, diğer taraftan çok önemli avantaj olarak, dağıtımda meydana gelebilcek aksaklıklar minimum düzeye indirilmektedir. Önemli düzeyde zaman tasarrufu sağlarken aynı bina ya da başka ülkelerden interaktif haberleşme ile iki yönlü iletişim ekran başında gerçekleştirilebilmektedir (Peltekoğlu, 2009).

Forumlar ve Haber Grupları

Forumlar, “yazıya/habere yorum ekle” özellikleri ile kullanıcıların görüşlerini ifade edebilmelerine olanak tanıyan, haber grupları ise; bir topluluğa ait olma amaçlarıyla ilgili çeşitli gruplara katılarak sorulara cevap aradıkları ve cevap verdikleri, ilanlarını bıraktıkları ve tartışma olanağı buldukları interaktif araçlardır (Küçüksaraç, 2008).
Haber grupları elektronik postanın bir uzantısı olarak işlev görmektedir. Haber gruplarına mesajınızı gönderdiğiniz zaman mesajı aynı anda yüzlerce kişiye göndermiş olursunuz. Böylece bir kitle iletişim aracı işlevi de görmektedir. Halkla ilişkiler uzmanlarının hedef kitlesi düşünüldüğünde forumlar ve haber grupları geribildirim alma bakımından önem taşımaktadır. Olumlu ya da olumsuz geribildirim alma imkanı, örgüt ya da ürün ve hizmeti ile ilgili yanlış anlamaları ve ön yargıları yok etmek için birebir iletişimin kurulmasına da olanak tanımaktadır. Ayrıca, iyi bir araştırma alanı olarak da karşımıza çıkan forum ve haber gruplarında, hedef kitlenin beklentilerini ya da şikâyetlerini öğrenmek, rakipler ve sektör hakkında bilgi toplamak mümkündür (Küçüksaraç, 2008).

Bloglar (Ağ Günceleri)

Genel olarak blog, bir sayfa üzerinde tarihe göre ters sırada listelenmiş içeriklerden oluşan web sayfaları olarak tanımlanır. Blog yazarı kolay bir şekilde blog servisi üzerinde blog açabilir, bir başlık ve içerik metni yazarak yeni bir konu oluşturabilir ve oluşturduklarını bütün internet kullanıcılarıyla paylaşabilir. Bloglara yazılan yorumlar sayesinde blog yazarı ve okuyucular arasında bir etkileşim oluşabildiği gibi okuyucuların birbirleriyle fikir alışverişi yapmaları da sağlanabilir.Blog kayıtlarına resim, video ve kullanıcı anketi gibi çok çeşitli içerikler eklenebilir (Karaman vd., 2009).

İnternette Kullanılan Diğer Halkla İlişkiler Araçları

Sohbet Odaları; Sanal ortamda sohbet (chat), bir tür sanal odada karşılıklı olarak iki ya da daha fazla insanın ilgi alanları ile ilgili eş zamanlı olarak yaptıkları fikir alışverişi olarak tanımlanabilmektedir. İnternette sohbet edilebilen ortamlar, bazı sohbet programları, web tabanlı sohbet siteleri ve web sitelerinde oluşturulan sohbet odalarıdır. Halkla ilişkiler bu ortamlardan yararlanmaktadır. Halkla ilişkiler uzmanları tarafından hedef kitlenin bilgilendirilmesi amacını güden sohbet odaları; karmaşık durumların açıklandığı, ilgisizlik, bilgisizlik ve önyargıyı sempati ve anlayışa dönüştürmeye yarayan halkla ilişkiler ortamlarıdır. Dolayısıyla web sitelerinde kurulan sohbet odaları halkla ilişkiler uzmanları ve hedef kitle arasındaki iletişimi etkileşimli bir hale dönüştürmekte, örgütün itibar kazanmasına yardımcı olmaktadır (Küçüksaraç, 2008).

Arama motorları, internette web sitelerinin içeriklerini inceleyen ve bunları uygun şekilde sıralayan programlardır. Örgütün web sitesinin tanınırlığı ve ulaşılabilirliği arama motorları tarafından etkilenmektedir. Çünkü hedef kitlenin örgüt web sitesine ulaşımı söz konusu olduğunda kullanılacak araçlardan birisi de arama motorlarıdır. Böylece arama motorları tarafından tanınan web sitesi, hedef kitleye ulaşma bağlamında bir adım önde olmaktadır.

Ayrıca arama motorları tarafından tanınan web sitesinin arama sonuçlarındaki konumu da oldukça önemlidir (Küçüksaraç, 2008).

Video/ses konferansları ve diğer multimedya uygulamalarında, halkla ilişkiler alanında bilgi dağıtımı ve tanıtım amacıyla kullanılan en önemli araçlardan bir tanesi de konferans sistemleridir. Ses ve video konferansları, kişi veya grupların birbirlerini dinlemelerini ya da yüz yüze görüşmelerini sağlayan iletişim ortamı olarak karşımıza çıkmaktadır (Küçüksaraç, 2008).

İnternet reklamcılığındaki reklamların işletmelerin web siteleri ve diğer sitelerde yayınlanması, geniş bir kitleye çok düşük maliyetlerle ulaşımı sağlamaktadır (Küçüksaraç, 2008).

Sponsorluk faaliyetlerinin internet ortamına taşınması, “internet ortamında sponsorluk” kavramını ortaya çıkarmıştır. İnternet ortamında sponsorluk; örgüt, kişi ve/veya faaliyeti temsil eden web sitesine bazı yöntemlerle destek sağlanması ya da hali hazırda sahip olunan sponsorlukların web ortamında görüntülenmesidir. İnternet ortamında gerçekleştirilen sponsorluk farklı şekillerde sürdürülebilmektedir: İnternet sayfasının üstünde ya da altında, “sponsored by” ya da “powered by” ibarelerinin altında ve pencere reklamlarında, sponsor olan kişi veya örgütün logolarının yer alması sıklıkla karşılaşılan bir yöntemdir. Bu yöntemlerde logoların veya reklamların üzerine tıklandığında sponsor olan tarafın web sitesine geçiş yapılması mümkündür. Bunun dışında web siteleri içerisinde sponsorluklar hakkında daha detaylı bilgi bulabilmek amacıyla “sponsorlarımız” menüsü de oluşturulabilmektedir (Küçüksaraç, 2008).




İ. Ethem Taş, Gözde Kestellioğlu

İnternet Ortamında Halkla İlişkiler Süreci



İnternetin sunduğu olanaklardan yararlanan kuruluşlar hedef kitlelerine ulaşarak hizmet ve ürünlerini tanıttıkları gibi, pazarlam ve satış da gerçekleştirmektedirler. Kuruluşların birbirinden uzak birimleri arasında internetle bağlantı kurma olanağı bulunmaktadır. Tüketiciler, kaynak ve hammadde sağlayanlarla bağlantıyı canlı tuttukları gibi, üstüne üstlük, insanlar, kendilerini ilgilendiren konulara ilişkin veri ve bilgilere ulaşabilmektedirler. İnternet aracılığıyla satış sonrası destek de verilmekte, yayıncılık hizmeti gerçekleştirilmekte, yeni tanıtım, reklamcılık olanakları devreye girmektedir (Bülbül, 2004).
İnternet, halkla ilişkiler çalışmalarına hız ve devingenlik kazandırırken, örneğin sponsorluk çağrıları yapılmakta, koşulları, bütçesi, basınla ilişkiler, sözleşme metinleri hakkında bilgiler verilmektedir (Bülbül, 2004).
Halkla ilişkiler uygulayımcıları interneti gözlemleyerek, hedef kitlelerinin, müşterilerinin ve iştirakçilerinin kurum/kuruluş hakkındaki görüşlerini öğrenerek, Web ortamında var olan söylemleri bilerek, oluşturacakları strateji ve mesajları daha iyi planlayıp uygulayabilir ve krizlere acil çözümler üretebilirler. Hurme tarafından elektronik ortamdaki halkla ilişkiler sürecinin değerlendirme, analiz, planlama ve uygulama alanındaki ilkeleri su şekilde belirtilmektedir:
-    Hedef kitleleri mutlaka göz önünde bulundurmak ve uygun internet araçlarını kullanmak,
-  Sitenin içeriğini sürekli güncellemek,
-  Arama motorlarında (google, yahoo gibi) sitenin bulunmasını sağlamak,
-  Sinerji ve entegrasyon yaratmak.
-  Web sitesinin adresini basılı materyallerde belirtmek,
-    Hedef kitlelere ve medyaya sunulacak bilgiyi onların almak istedikleri yöntemle sunmak (eposta, Web sitesi, listserve v.b),
-   Medyanın kuruma anında ulaşmasını sağlamak (basın bültenleri, kurum hakkında biyografik bilgi, fotoğraf, soru-yanıt gibi) ve sitede basın kiti oluşturmak (Özkanal, 2006).

Planlama aşaması internette halkla ilişkilerde ilk adımdır.Burada hedef kitle analizinin doğru olarak yapılması önemlidir.Site vd. projeler hazırlarınken tasarım, site yapısı, içeriği, kolay kullanım ve iyi yönlendirme sistemlerine uygunluk göstermesine dikkat edilmelidir. Mesajın nasıl verileceği ve sonrasında geri beslemesenin nasıl gerçekleşeceği ve değerlendirmenin nasıl yapılacağına dikkatle planlanmalı ve bu aşamalar dikkatle gerçekleştirilmelidir. Süreç sürekli takip edilmelidir. Gerektiği zamanlarda düzeltmeler yapılmalıdır.Eksik ve hatalarla dolu bir site kurumsal imajı ve itibarı zedeleyecektir (Yılmaz, 2009).

Geleneksel halkla ilişkiler süreci ile elektronik ortamdaki halkla ilişkiler süreci karsılaştırılırsa: Geleneksel halkla ilişkiler uygulamalarında araştırma, durum analizi ve sorunu tanımlamak için kullanılırken, internet ve araçlarının bu alanda kullanılmasıyla arama motorları, Web tabanlı bilgi kaynakları, çevrimiçi araştırmalar ve anketler bu aşamada kullanılmaya başlanmıştır. Geleneksel halkla ilişkiler uygulamalarında planlama aşaması kurum/kuruluşların amaç ve hedeflerini ortaya koyarken, internette ise planlama hedef kitlelerin eğilimini izleme, tahminde bulunma ve farklı internet araçları ile (sohbet grupları, eposta, Web tabanlı bülten tahtaları gibi) işbirliğini içermektedir. Geleneksel halkla ilişkiler sürecinin uygulama aşaması medya aracılığı ile mesajların geliştirilmesi ve yayılmasını temel alırken, elektronik ortamdaki uygulama süreci elektronik haber aktarımı, çoklu medyayı diğer bir deyişle Web sitelerini kullanarak, eşik bekçilerini aradan çıkararak mesajların hedef kitlelere dağıtımını içermektedir. Halkla ilişkiler sürecinin son basamağı olan değerlendirme ise anında geri bildirim alma, çeşitli anketlerle sonuçları değerlendirme ve web sitelerini gözlemleyerek sorunlara acil çözümler bulma olarak belirtilebilir (Özkanal, 2006).
Bugün küreselleşmeyi kolaylaştıran teknolojik ve ideolojik aygıtlardan birinin belki de en önemlisinin internet olduğu ifade edilebilir (Kazancı, 2009). İnternet giderek özel ve sektörünün vazgeçilmezi halini almıştır.

Türkiye'de bunun kamu kurumları açısından en iyi örneği “Devlet Kapısı” olduğu söylenebilir. Adalet Bakanlığından Denizcilik Müsteşarlığına kadar vatandaşı ilgilendiren tüm e-hizmetlere ulaşım bu noktada toplanmıştır 


İ. Ethem Taş, Gözde Kestellioğlu

Halkla İlişkilerde İnternetin Yeri ve Önemi


Liu tarafından yapılan bir çalışmada, birçok kurumun web sayfalarını, internette varlıklarını duyurmak, kurum imajlarını geliştirmek, halkla ilişkiler uygulamalarını iyileştirmek, ürün ve hizmetlerine bakmaları için kullanıcıların ilgisini çekmek ve kullanıcı yanıtlarını ve diğer ilgili verileri biriktirmek için kullandıkları sonucu ortaya çıkmaktadır. Diğer taraftan internet, medya ilişkilerini, çalışanlarla iletişimi, hükümet ilişkilerini ve müşteri ilişkilerini kolaylaştırmaktadır (Babacan, 2008).
D'Ambra ve Wilson (2004) tarafından gerçekleştirilen araştırma sonuçları web'in yaş, deneyim gibi unsurlara rağmen enformasyon davranışı ile bütünleştirildiği ve belirsizliği azaltmada başarılı bir araç olduğu üzerinde durmaktadır (Babacan, 2008).
Halkla ilişkiler uzmanlarının, halkla ilişkiler araçlarını bünyesinde barındıran internet uygulamalarında özellikle dikkat etmeleri gereken üç özellik bulunmaktadır;
1.      Sızdırma; Bilginin iç hedef kitleden dışarıdakilere aktarılması, iletişimin tek bir kitleyle sınırlı tutulmasını imkansız kılmaktadır.
2.      Şeffaflık; İnternet, kurum içi sistemlerin kurumun dışındakiler tarafından incelenmesini mümkün kılmaktadır.
3.           Temsilcilik; İnternet, mesaj veya görüntülerin, bir kişiden diğerine aktarılmak suretiyle yayılmasına fazlasıyla uygun bir ortamdır. Serseri internet-sitelerinin ön plana çıkması bu durumun bir göstergesidir (Solmaz, 2007).
Halkla ilişkiler etkili ve düzenli iletişim kurma çabası olarak değerlendirildiğinde, iletişim teknolojilerindeki her gelişmenin halkla ilişkilerin kapsamını ve niteliğini etkilediği söylenebilir. Halkla ilişkilerin bir parçası olan tanıtım faaliyetleri internet sayesinde sınırları aşmakta, duyurular yine internet sayesinde çok kısa bir sürede hedef kitleye ulaşabilmektedir. Hemen herkes tarafından kullanılan bu küresel haberleşme ağı ya da elektronik iletişim ağı iletişime de yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu boyutuyla bakıldığında bir halkla ilişkiler aracı olarak kabul ettiğimiz internetin kullanıcılar tarafından tercih edilmesinin nedenlerini belirtmekte fayda olacaktır. Bu tercih nedenlerini genel olarak şu şekilde sıralayabiliriz;
      Geniş kitlelere daha kısa sürede ulaşabilme olanağı
      Hedef kitlenin kurumla ilgili düşüncelerini kısa sürede öğrenme olanağı
      Herhangi bir ürüne ait özellikleri veya ürünle ilgili yeni gelişmeleri hedef kitleye ulaştırma olanağı
      Hedef kitleyi daha düşük maliyetle daha kısa sürede eğitme ve bilgilendirme olanağı.                                                     

Halkla ilişkiler faaliyetlerinin temelinde, daha geniş hedef kitlelere daha kısa sürede ulaşabilmek, onları tanımak ve kendisini tanıtmak gibi politikaları olduğu gerçeğinden hareket edersek internetin halkla ilişkiler aracı olarak kullanılması nedenlerini daha iyi görebiliriz (Solmaz, 2007).


İ. Ethem Taş, Gözde Kestellioğlu

Halkla İlişkiler ve İnternet


Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesi, hem hedef kitleler hem de kurumlar açısından büyük etkiler yaratmıştır. Son yıllarda özellikle teknolojik alanda yaşanan gelişmeler, küreselleşmenin etkilerini artırırken, küresel pazarların oluşmasını, kurumların ulaşabileceği hedef kitlelerin sayısının artmasını sağlamıştır. Aynı zamanda yeni iletişim teknolojileri, hedef kitlelere, birçok seçeneği bir arada bulabilecekleri ve kısa süre içerisinde kurum, ürün yada hizmet hakkında bilgi edinebilecekleri bir ortam sunmaktadır. Tüm bu gelişmeler alındığında, yeni iletişim teknolojilerinin iş dünyası ve kamu kurumları üzerinde yarattığı etkiler göz ardı edilemez. Yeni iletişim teknolojilerinin gelişmesi ile yönetim stratejileri, çalışma şekilleri ve çalışan profilleri de değişiklik göstermeye başlamıştır. Küreselleşmeye uyum sağlayabilmek için ve başarılı olabilmeleri için dinamik, yenilikçi ve değişken bir yapıya sahip olmaları, yenilikleri ve gelişmeleri takip etmeleri gerekmektedir (Vural, Akıncı Ve Coşkun, 2006).
Halkla ilişkiler faaliyetlerinin değişen çehresi nedeniyle çevresi de her geçen gün genişlemekte ve böylesi geniş bir çevreye hızlı ve etkin bilgi aktarımının sağlanmasında da Internet, en yoğun tercih edilen araçlardan biri olmaktadır. Öte yandan değişimi, sağladığı sınırsız bilgi akışı olanağı ile destekleyen Internet, halkla ilişkiler faaliyetlerinde bugün için kullanılması zorunlu bir ortam olmaktadır.Gerek çalışanların yönetilmesinde, gerekse projelerin planlanması, uygulanması ve yönetilmesinde Internet günümüzde sıklıkla kullanılan bir araç halini almıştır. Bilgi teknolojilerinin işleyebilmesi için üç sistem gerekmektedir: İnternet, örgüt çalışanlarının birbirleriyle bağlantı kurmalarını sağlayan intranet ve de örgütün tedarikçi ve perakendecilerle bağlantı kurmasını sağlayan ve bir iletişim şebekesi oluşturan 'Extranet' bütünsel bir bakış açısıyla kullanılmalı ve halkla ilişkilerin iki temel fonksiyonu olan tanıma ve tanıtma çabaları ile bütünleştirilmelidir (Vural Akıncı Ve Coşkun, 2006).
Günümüzde internet başta olmak üzere yeni teknolojiler, halkla ilişkiler uygulayıcısının günlük işleri içerisine girmiştir. Bu doğrultuda her tip işletmenin halkla ilişkiler faaliyetlerinde internet kullanımı teşvik edilmektedir (Babacan, 2008).
Halkla ilişkiler uygulayıcılarının iki temel görevi vardır. Bunlardan biri, mesaj üretimini, bu mesajları çoklu medya kanalları ile kamuya, müşterilere ve kurumsal paydaşlara yaymayı içermektedir. Diğeri ise iletişim stratejilerini planlamak ve uygulamayı kapsamaktadır. Halkla ilişkiler uygulayıcıları, müşteriler/kurumsal paydaşlar ve örgütün üst yöneticileri arasındaki aracılar ve yönetimlerin ayrılmaz parçaları olarak görev yaparlar. Bu iki görev de birbiriyle iç içe ve birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Halkla ilişkiler uygulayıcısı söz konusu her iki görev için de internet teknolojisini temel araçlardan biri olarak kullanmaktadır. Bu kullanım halkla ilişkiler uygulayıcısına interaktif iletişim olanağı ile birlikte kurumsal tanıtımda ve destinasyon tanıtımında çok önemli avantajlar sağlamaktadır (Babacan, 2008).

Halkla ilişkiler alanında internet kullanımı, halkla ilişkiler uygulayıcısının diğer kitle iletişim araçlarında olduğu gibi mesajın araç tarafından başkalaştırılması riski söz konusu olmadan en temel aktörlere ulaşmasını sağlamaktadır. Bu şekilde halkla ilişkiler uygulayıcısı geleneksel kanalların dışında hedef kitlesi ile doğrudan iletişim kurabilmektedir. İnternetin sağladığı ayırt edici fırsatlardan birisi ise kurumsal paydaşlar ile interaktif bir ilişkinin kurulabilmesidir (Babacan, 2008)


İ. Ethem Taş, Gözde Kestellioğlu