24 Kasım 2013 Pazar

Kriz Yönetimi


Kriz yönetimi, olabilecek sorunların önceden tespit edilmesi, önlenmesi ya da sonuçlarının sınırlanmasına yönelik adımlar atmak yerine ortaya çıktıklarında tepki gösterilmesi olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da anlaşılabileceği gibi krizlerin önceden kestirilmesi ve oluşmasını engelleyici ya da durdurulamadığında sonuçlarını kısıtlayıcı adımların atılması (Mackenzie, 1995: 73-74) gerekmektedir. Kriz yönetiminin kurumun imajı ve hedef kitleyle iletişimin zedelenmemesi için gerekli olduğu belirtilen tanımda ise (Paksoy, 1997: 47), kriz yönetimi beklenmedik bir anda ortaya çıkan ve kötü sonuçlar doğurması muhtemel bir durumda, yani kriz anında, kurumun imajının yara almaması, hedef kitleleriyle iletişimin zedelenmemesi için yapılan bilinçli ve programlı halkla ilişkiler çalışmalarıdır.

Bir anlamda kriz yönetimi tanımlanırken, belayı, felaketi veya problemi fırsata dönüştürme mücadelesi (Arıcı, 2001: 2) olarak tanımlanır. Krizler iyi yönetilirse bir fırsattır. Bir kriz ortamında, iyi değerlendirilemeyen fırsatlar çevrenin, kamunun tereddütte kalmasına ve örgüte olan güvenin sarsılmasına yol açmaktadır. Pek çok örgütte krizlerin dalga etkileri farklı büyüklük ve yapıda olmaktadır. Bazen kriz yönetimi, herşeyi hortumunun içine çeken ve yolu üzerinde hiçbir şey bırakmayan kasırgalarda olduğu gibidir. Sinirler gerilmekte, herkes birden alevlenmeye hazır beklemekte ve önemli işler ertelenmektedir (Mackenzie, 1995: 72). İşte tüm bu olumsuz havanın oluşmasının önüne geçilmesi, engellenmesi, diğer bir ifadeyle krize hazırlıklı olan, önceden kriz planı ve kriz ekibi olan her yöneticinin kriz döneminde krizi başarıyla yönetmesi ve krizi başarıyla atlatması kolay olur. Hazırlıklı, becerikli ve deneyimli bir yönetici için kriz yönetimi, normal yönetim sorunlarından biri (Peker- Aytürk, 2000: 386) olmaktan öteye geçemez


Mustafa Akdağ

0 yorum:

Yorum Gönder