5 Şubat 2015 Perşembe

Strateji nedir?

Topluma uyum sağlayan, insanlara adil davranan kişiler başkalarıyla işbirliği yapmakta zorlanmazlar. Uyum ve işbirliği olan toplumlarda bilgi paylaşılır, bilginin paylaşıldığı ve herkesin kamu olanaklarından adil bir şekilde yararlandığı toplumlarda demokrasi gelişir. Demokrasinin gelişmesine paralel olarak toplumların refah düzeyleri artar.
Saldırgan kişilerse toplum tarafından sevilmezler. Özünde benmerkezci ve kıskançtırlar. Herkesle kavga ettiklerinden, toplum içinde yalnız kalmaları kaçınılmazdır. Bu gibi kişilerce yönetilen toplumlarda demokrasinin gelişmesi için uygun koşullar oluşamaz. İçine düştükleri kör döngü yüzünden yalnızlaşan kişilerin hem kendilerine, hem de idare ettikleri toplum ve devletlere olan kötülükleri yıldan yıla artar. 
Bireysel davranışları bir kenara bırakırsak; asıl sorun toplum içinde ve devletler arası ilişkilerde saldırganlığı geri plana iterek, barışı korumak için de her türlü savaşa hazır olmaktır.
Konu harp ve harbin sevk ve idaresi olunca, strateji sözcüğüne değinmekte yarar vardır. 
“Strateji bir bilim olmanın ötesidir; bilginin günlük yaşama uygulanmasıdır; sürekli değişen koşulların ışığında kılavuz olarak alınan fikirleri değiştirebilme becerisine sahip düşüncenin gelişmesidir; en zorlu koşulların baskısı altında bile harekete geçebilme sanatıdır. “(Helmuth von Moltke, 1800-1891)
Moltke’nin de vurguladığı gibi, bilimden uzaklaşan, bilimi günlük yaşama uyarlamayan toplumlar, sadece savaşların idaresinde değil; siyaset, iş yaşamı, sanat, spor vb. gibi global rekabet alanlarında da kaybetmeye mahkumdur. 
Dünyada her gün bilim ve teknolojide yeni icatlar, yeni gelişmeler olmaktadır. Toplumsal ve devlet hayatında karşılaşılan yeni sorunların çözümü için yeni fikirlere, yeni çözüm yollarına, uzun vadeli planlamalara gerek vardır.  
Avrupa’dan kaçanlarca ya da göçenlerce kurulan Amerika Birleşik Devletleri’nin 20 yüzyılın ikinci yarısında uygarlığın temellerinin atıldığı Avrupa’ya kesin olarak üstünlük sağlamasının en önemli etkenlerinden biri o dönemde dünyadaki çatışmalardan uzak kalarak tamamen kalkınmaya, bilim ve teknolojiye yönelmesidir.   
Toplumu oluşturan her kadın ve erkeğin ele geçirilebilir bir hedefi, kendilerine üstünlük sağlayacak bir ideali olmalıdır. Kendisine hedef seçen her kadın ve erkek hedefine ulaşmak için bir plan yapmalı, gündelik çatışmalarla gizli veya açık yöntemlerle mücadele etmeyi öğrenmelidir.
Bazı insanlar çatışmalarla başa çıkmak için çatışmalardan uzak kalmak, içine kapanıp duygusal davranmak, kurnazlık yapmak gibi yöntemleri denerler. Günlük yaşamda karşılaşılan çatışma alanlarıyla ilgili bu mücadele yöntemleri uzun vadede çoğu kere başarısızlıkla sonuçlanır. 
Stratejik savaşçılar, uzun vadeli hedefleri düşünüp, hangi çatışmalardan uzak kalmaları, hangi çatışmalardan kaçınmaları gerektiğine karar verirler ve duygularını denetim altına alırlar.
Stratejik savaşçılar, savaşmak zorunda kalınca, dolaylı ve gizli manevralar yaparak, uygulamalarının karşı tarafça izlenmesini önlerler. Bu suretle günümüz toplumunda beğeni toplayan barışçıl dış görünümlerini koruyabilirler. 
Strateji sanatının temeli, iyi planlanmış ve icra edilmiş savaşlardır. Tarihin ilk çağlarında, ilkel kabileler arasında yürütülen savaşlar hiç de stratejik değildi.  İlk çağ savaşları, kabileyi oluşturan bireylerin kahramanlıklarını gösterebilecekleri vahşi dövüşler şeklindeydi.  
Zamanla kabileler genişledi, gelişti ve devlete dönüştü. Savaşlar ise kara-deniz-hava harekat alanlarında icra edilmeye başlandı. 
“Strateji” sözcüğü eski Yunancada “ordunun lideri” anlamına gelen strategos sözcüğünden gelmektedir. Bu anlamda strateji “bir harp alanındaki tüm savaşı sevk ve idare etme, hangi tertip ve düzende cepheye gidileceğine, harbin hangi topraklarda icra edileceğine, zafere ulaşmak için hangi manevraların yapılması gerektiğine karar verme sanatı”dır.
Zamanla askeri liderler daha fazla düşünüp, ilerisi için daha fazla plan yaptıkları takdirde başarı olasılıklarının arttığını fark ettiler. Yepyeni stratejiler, liderlerin kendilerinden çok daha büyük orduları yenmelerini sağladı.  



Ahmet Akın, (E) Kurmay Albay

0 yorum:

Yorum Gönder