5 Şubat 2015 Perşembe

Stratejik Karar vermede Paket Lastiği Modeli

İkilemle nasıl başa çıkabiliriz?
Hayatın akışı içinde bazen size cazip gelen iki seçenekten biri için karar vermek durumunda kalabilirsiniz. Siz, böylesi bir durumla bu zamana kadar hiç karşılaştınız mı?
İki cazip seçenekten biri hakkında karar vermek hep sizin başınıza da gelmeyebilir. Bazı hallerde bir yakınınızın, meslektaşınızın, iş arkadaşınızın ve hatta müşterinizin de iki hal tarzından birini seçmekte zorlandığına şahit olabilirsiniz. Farz edin ki verilecek kararın dönüşü de yoktur:  İş değiştirmek, başka bir şehre taşınmak veya erken emekli olmak bu konuda ilk akla gelecek ama ‘karar vermesi zor, dönüşü olmayan’ örneklerdir.
Konuyla  ilgili olarak yapılacak lehte veya aleyhte tartışmalar genellikle dengelidir ve size yardım etmez.
Böylesi bir durumda yakınınızın, arkadaşınızın veya çok iyi tanıdığınız bir müşterinizin karar vermesine nasıl yardımcı olabilirsiniz? Ya da siz hangi yöntemle ‘sonradan pişman olmayacağınız’ bir karar vermelisiniz?
Size önerimiz ‘paket lastiği’ modelini kullanmanızdır.
İkilem içinde olanlar, yani gece gündüz uykusuz kaldığı halde bir türlü karar veremeyenler ‘paket lastiği’ modelinde olduğu gibi kendilerine şu soruları sormalıdır: ‘Beni tutan nedir? Beni çeken nedir?’
İkilemle Nasıl Başa Çıkabiliriz
İkilemle Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Örneğin:
  • İş değişikliği yapacak olanlar; eski işlerinde hoşlarına giden şeylerin neler olduğunu, yeni girecek oldukları iş ortamında ise, kendilerine nelerin daha cazip geldiğini -örneğin maaş, kariyer gibi- kendi kendilerine sormalıdırlar.
  • Başka bir şehre taşınıp taşınmamak konusunda karar vermekte zorlananlar da, halen bulundukları şehirde neden kalmaları gerektiğini, yeni taşınacak oldukları şehirde kendilerine hoş gözüken faktörlerin neler olduğunu kendi kendilerine sormalıdırlar.
  • Erken emeklilik konusunda karar vermek durumunda olanlar ise, çalışmaya devam etmenin kendilerine hoş görünen yönleri ile, emekliliğin neden cazip olduğu hususunda kendi kendilerine soru sormalıdırlar.
İlk bakışta bu yöntem  ‘Vereceğim yeni kararın faydaları ve sakıncaları nelerdir?’ klasik sorusunun basit bir çeşidi olarak görünebilir. Farklılığı yaratan ‘Beni tutan nedir?’ ve ‘Beni çeken nedir?’ sorularıdır. Her iki soru, ikilem içinde kalanlara, karar vermekte zorlananlara yanıtı net olması gereken iki çekici seçenek sunmaktadır.


Ahmet Akın, (E) Topçu Kurmay Albay

0 yorum:

Yorum Gönder