13 Nisan 2013 Cumartesi

Kamu Yararı Kavramı


Genel yarar, kamu menfaati, kamu iyiliği gibi adlarla da anılan kamu yararı,
yönetim hukukunda, kamu hukukunda ve siyaset biliminde sıkça kullanılmasına
rağmen bu kavramdan ne anlaşılması gerektiği konusunda tam bir görüş birliği
bulunmamaktadır. Bununla birlikte yönetim ve kamu hukukçuları ile siyaset
bilimcileri, kamu yararının başlıca iki anlamı olduğu noktasında birleşmektedirler.
Bunlardan birincisi, kamu yararının hukuki, teknik ve dar anlamı, diğeri ise bu
kavrama verilen geniş, siyasal ve ideolojik anlamdır. Hukuki, teknik ve dar anlamda
kamu yararı, mülkiyet hakkının sınırlarının belirtilmesinde ve bu hakkın özüne
yapılacak müdahalelerde bir ölçü olarak kullanılmaktadır. Siyasal, ideolojik ve geniş
anlamda kamu yararı da değişik şekillerde ifade edilmektedir. Örneğin Roma
Hukuku'nda kamu yararı kavramının "toplumun maddi ve zorunlu gereksinmelerini,
din, ahlak, estetik ve birtakım inanç ve duygu gereklerini içine alacak ölçüde”
(Keleş, 1993:94) geniş bir anlamı bulunmaktadır.

Kamu yararı, “kamu yönetiminin eylem ve işlemlerinde yöneldiği ve toplumun
bir kesiminin ya da tümünün yararını kollamaya dönük, temel ve genel hedef”
(Bozkurt vd., 1998:132-133) olarak tanımlanabilir. Bir hizmetin kamu yararına
yönelik olup olmadığının tespitinde ortak ölçütlerden biri; bir hizmetten elde edilen
kazancın tekrar aynı hizmet için kullanılıp kullanılmadığı olabilir. Bir başka ölçüt
ise, kamu hizmeti için yapılacak her türlü işlem ve eylemlerden toplumun zarar
görmemesi ya da en az zarar görecek şekilde yapılmasıdır (Öztekin, 2002:194).
Kamu yararının ölçüsü de her zaman maddi olarak ölçülemeyebilir. Örneğin, kent
içi ulaşım için bir caddenin doğru yapılmasını engelleyen taşınmazın
kamulaştırılması için çok pahalı bir apartmanın yıkılması göz önüne alınabilir.
Çünkü bunun yapılmaması halinde uğranılacak maddi ve manevi zararın telafisi
ileride daha da güç olabilir (Öztekin, 2007:2).


Kamu hizmeti sunan kuruluşlar genelde kamu yararı ilkesinden hareket
ettiklerinden dolayı halkın beklentilerini gerçekleştirmede ya da kaliteli hizmet
sunumu konusunda birtakım sıkıntıları olmaktadır. Dolayısıyla bir hizmetin yerine
getirilmesinde kamu yararı gözetiliyorsa o hizmet nitelikli bir kamu hizmeti olmasa
da yerine getirilmek durumundadır.

Kamu yararı kavramının yanı sıra kullanılan “toplum yararı”, “toplumsal
refah”, “toplumsal esenlik”, “ortak iyilik” ve “genel yarar” gibi benzeri kavramlar
da kullanılmaktadır. Bunların ortak yönünü ise, hepsinin de kişisel menfaatten farklı
ve onun üstünde veya dışında bir yarar ya da menfaat oluşturmalarıdır (Bilgin,
1995:174). Kamu hizmetleri genel menfaatlerin özel menfaatlere üstünlüğüne, yetki
ve sorumluluk esaslarına, objektif hukuk kaidelerine ve bunların doğurduğu objektif
hukuki durumlara dayanmaktadır (Alada,19 93:30). Bu nedenle “kamu yararı”
kavramı, kamu hizmetlerinde hizmet sunulan kitleyi müşteri olarak görme
durumunu güçleştirmektedir.

Özcan SEZER

0 yorum:

Yorum Gönder