Kamu hizmetlerinde müşteri/vatandaş odaklılık konusunu ele almadan önce
kamu hizmeti kavramının açıklığa kavuşturulması önem arz etmektedir. Kamu
hizmeti içeriği zaman ve yere göre değişen bir kavramdır. Değişken bir kavram
olmasına rağmen merkezi idarenin ağırlıklı olduğu (Fransa, Türkiye gibi) ülkelerde
bu kavram birbirine oldukça yakın biçimde anlaşılmaktadır. Buna göre kamu
hizmeti; “Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından veya bunların gözetim ve
denetimi altında genel, kolektif ihtiyaçları karşılamak, kamu yararını sağlamak için
kamuya sunulmuş olan devamlı ve muntazam faaliyetlerdir” (Onar, 1996:13).
Bir hizmetin kamu hizmeti sayılabilmesi için en az iki koşulun gerçekleşmesi
gerekir. Bunlardan biri, hizmetin kamuya yöneltilmiş ve kamuya yararlı olması;
diğeri de hizmetin kamu kuruluşlarınca ya da ilgili kamu kuruluşunun sıkı gözetimi
ve denetimi altında özel hukuk kişilerince yürütülmesidir. Kamu hizmeti, idari
işlem, idari sözleşme, kamu malı gibi kimi kavramların ve genel olarak yönetim
hukukunun uygulama alanı ile yönetsel yargının görev alanının belirlenmesinde
yardımcı olan bir ölçüt kavramdır. Kamu hizmeti kimi zaman “ kamuya sağlanan
hizmetler” kimi zaman da “kamu kuruluşları” anlamında kullanılır (Bozkurt vd.,
1998:128-129).
Kamu hizmeti devletin varlık nedeni olarak görülmektedir. Kamu hizmeti idari
faaliyetin etrafında cereyan etmekte ve idarenin yapmakla yükümlü olduğu bir
faaliyet olarak kabul edilmektedir (Giritli ve Akgüner, 1987:27). Ancak belirsiz bir
kavram olan kamu hizmeti kavramı ile devleti bu şekilde tarif etmek günümüz
şartlarında farklı değerlendirmelere yol açabilir. Eğer devlet kamu hizmeti sunmak
için var ise ve varlığı kamu hizmetine dayandırılıyorsa, sunduğu kamu hizmetleri
ölçüsünde varlığı kabul edilecektir. Yeterli kamu hizmeti sunamadığı zaman yetersiz
bir devlet, çok ve etkili hizmet sunabiliyorsa güçlü devlet, niteliksiz ve az hizmet
sunabiliyorsa zayıf devlet sonuçları ortaya çıkabilir (Kavruk, 2002:15).
Özcan SEZER
0 yorum:
Yorum Gönder